Yeşil Enflasyon Nedir?

Bugünkü yazımızda son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir kavram olan yeşil enflasyonu ele alacağız. Yeşil enflasyon, çevre dostu ürünlerin ve teknolojilerin yüksek talep görmesi ancak arzının yetersiz kalması nedeniyle fiyatlarının yükselmesi anlamına geliyor. Enerji dönüşümünün ve düşük karbonlu üretim yöntemlerinin benimsenmesi bu etkiye katkıda bulunuyor. Peki, bu durumun arkasında yatan nedenler neler? Gelin, birlikte keşfedelim.


Yeşil Enflasyon Tanımı

Yeşil enflasyon, yüksek talep ancak yetersiz arz nedeniyle çevre dostu malların fiyatlarının giderek yükselmesi anlamına gelir. Genel olarak yeşil enflasyon, yeşil enerjiye geçiş maliyetlerinden kaynaklı fiyat artışını ifade eder. Enerji dönüşümünün, özellikle düşük karbonlu üretim yöntemlerinin benimsenmesi bu etkiye neden olabilir.

Yeşil dönüşümün enflasyonist etkisini tartışırken, kritik madenler ve bunların artan fiyatlamasını da değerlendirmek gerekir. Çünkü kritik madenler yeşil teknolojilerin gelişimi için gerekli olan altyapı ve elektrikli araçların bataryaları açısından çok önemli bir konumda. Örneğin nikel, elektrikli araba aküsü yapımında hammadde olarak kullanılan bir mineral kaynağıdır. Eğer teknoloji, elektrikli otomobillerin yoğun üretimi nedeniyle nikele giderek daha fazla ihtiyaç duyarsa, nikelin fiyatı kaçınılmaz olarak artacaktır.

Ancak yeşil enflasyonun tek nedeninin yeşil enerjiye geçiş ya da elektrikli otomobillerin yoğun üretimi olmadığını unutmamalıyız. Jeopolitik olaylar, küresel ekonomide büyüme, üretim faaliyetlerinde aksamalar, döviz kurları, ürün kalitesinde değişim ve alternatif ürünler gibi birçok faktör yeşil enflasyona sebep olabilmekte.

Yeşil enflasyon, -genel enflasyon oranı formülündeki gibi- içinde bulunduğu ayın “tüketici fiyat endeksi- TÜFE” ile bir önceki ayın TÜFE'si arasındaki farkın bir önceki ayın TÜFE'sine bölünüp %100 ile çarpılmasıyla hesaplanabilen siyah beyaz bir yüzde olarak görülemez. Yeşil enflasyonu hesaplama sonuçları tahminidir, çünkü yeşil enflasyona neden olan faktörler çok daha kapsamlıdır. Bu tutarsız tahminler, ekonomi teorisi, matematik ve istatistiği tek bir analiz sisteminde birleştiren ekonometri yaklaşımının kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

Yeşil Enflasyonun Etkileri Nelerdir?

Fosil yakıt kullanımından yenilenebilir enerjiye geçiş söz konusu olduğunda, ilgili teknolojiler, değerlendirilmesi gereken tedarik zincirleri, dikkate alınması gereken ekonomik hususlar, zamanlama- süreç faktörleri devreye girer ve hem doğrudan hem de dolaylı etkiler ortaya çıkar.

Fosil yakıttan yenilenebilir enerjiye geçiş kısaca “yeşil geçiş” esas olarak üretim yöntemlerindeki değişiklikleri içerir, zorunlu olarak yüksek sera gazı (GHG) emisyonlarının sorumluluğuyla bağlantılıdır. Sermaye olarak “yeşil” üretim, daha düşük sera gazı emisyonları üreten ekipmanlar, malzemeler ve tekniklerle değiştirilir. Bu önemli değişiklik enflasyonist olabilir.
Uzun vadeli faydalar getirse de bu geçişler önemli yatırımlar gerektirir ve fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir. Enerji dönüşümü, özellikle kısa vadede enflasyon üzerinde makroekonomik bir etkiye de sahip olabilir.

Endüstriyel Karbonsuzlaştırma Nedir?

Endüstriyel karbonsuzlaştırma, sera gazı emisyonlarını azaltmak için üretim yöntemlerinin değiştirilmesini içerir. Sınırlı mineral arzı sebebiyle endüstriyel karbonsuzlaştırma enflasyona neden olabilir. Özellikle lityum gibi değerli kimyasal elementlere talebin önemli ölçüde artması, mevcut rezervleri tartışmalı olan minerallerin arzı gibi konular söz konusu olduğunda yeşil enflasyon riski artar.

Örneğin, Rusya'nın Avrupa'da üzerinde kurduğu doğalgaz tekelinde görüldüğü üzere, az sayıda ülkeden gelen sınırlı tedarike bağımlılık enflasyon riskini artırabilir. Arz sınırlamaları, jeopolitik olgular, çevresel kısıtlamalar, maden ve minerallere talep gibi durumlar uluslararası piyasalarda enflasyonist bir konfigürasyon yaratmaktadır.

Yeşil Enflasyon Örnekleri

Yeşil enflasyonu tam olarak açıklamak için fosil yakıtlardan enerjiye geçiş için gerekli olan bakır, alüminyum, lityum fiyatlarının yükselişini takibe almalıyız. Örneğin; “Yeşil alüminyum" normal alüminyumdan daha pahalıdır ve Apple bu bedeli karşılayabilirken rekabet eden diğer şirketler karşılayamamaktadır.

Yenilenebilir teknolojiler fosil yakıtlara kıyasla daha fazla kablo kullanımı gerektirir. Güneş ve rüzgâr enerjisi santralleri geleneksel enerji üretimine kıyasla 6 kat daha fazla bakır kullanır. Hükümetler yeni yeşil harcama planları ve vaatlerini açıkladıkça, finansal analistler bakır talebindeki büyüme tahminlerini sürekli olarak artırdı. Dolayısıyla yeşil düzenlemeler arzı daraltırken talebi artırıyor ve yeşil enflasyonu körüklüyor.

Yeşil enflasyon fosil yakıtlardan enerji dönüşümünü zorlaştırıyor çünkü arz talep dengesindeki oynaklık nedeniyle yeşil enerjinin maliyeti umulduğu kadar hızlı düşmüyor.

Yeşil Enflasyon Neden Önemli?

“Yeşil enflasyon” terimi akademik çevrelerde bir süredir kullanılıyordu ancak iklim değişikliğinin maliyetlerindeki artışı tanımlamak için değil, iklim değişikliğiyle başa çıkma maliyetlerindeki artışı tanımlamak için kullanılıyordu. Yeşil enflasyon, artık, iklim değişikliğinin maliyetinden çok daha az olacak olan enerji dönüşümünün maliyeti olarak kabul ediliyor.

The Atlantic adlı dergide yayınlanan bir makalenin başlığı “Yeşil Enflasyonun Yükselişi” ve alt başlığı “Aşırı hava koşulları ve enerji belirsizliği şimdiden fiyatların yükselmesine neden oluyor.” idi. Muhabir Robinson Meyer, iklim değişikliği nedeniyle kereste fiyatlarının nasıl tavan yaptığını ve aşırı hava olaylarının gıda, yakıt, su ve diğer emtia tedarik zincirinde sorunlara yol açarak hemen hemen her şeyin fiyatının yükselmesine neden olduğunu tartışmaya açtı.

Örneğin Bill Gates “İklim Felaketi Nasıl Önlenir” adlı kitabında inovasyonu teşvik etmek için karbon üzerinden bir fiyatlandırma yapılması gerektiğini öne sürmekte;
Karbonsuz hayatı daha ucuz hale getirerek -ki bu teknik inovasyonu gerektirir- karbon yayan metayı daha pahalı hale getirerek -ki bu politik kararlılık gerektirir- ya da her ikisini birden yaparak azaltabiliriz. Buradaki fikir, insanları sera gazları için cezalandırmak değil; bilim insanlarının rekabetçi karbonsuz alternatifler yaratmaları için bir teşvik yaratmaktır. Hükümetler, karbon kullanımında oluşan fiyatları gerçek maliyetini yansıtacak şekilde kademeli olarak artırarak üreticileri ve tüketicileri daha akılcı kararlar almaya yönlendirebilirler. Böylece karbonsuz hayatı, karbonsuz yenilikleri teşvik edebilirler. Yapay olarak ucuzlaştırılmış benzin tarafından alt edilmeyeceğinizi biliyorsanız, yeni bir tür elektro yakıt icat etme olasılığınız çok daha yüksektir.

Peki fosil yakıt fiyatı yüksek tutulduğunda ne kazanımlar ederiz? Muhtemelen daha fazla yeşil enflasyon! Bill Gates'in de belirttiği gibi, alternatifleri daha cazip hale getirmek için fiyatları yüksek tutmamız bir çare gibi görünse de bu strateji kendi sorunlarını da yaratacaktır.

Örneğin Avrupa Merkez Bankası'ndan Alman ekonomist Isabel Schnabel geçtiğimiz günlerde Bloomberg'de yer alan bir panelde şunları söylemiştir;
Geçmişte enerji fiyatları genellikle yükseldiği kadar hızlı bir şekilde düşerken, bugün iklim değişikliğiyle mücadeleyi hızlandırma ihtiyacıyla Paris İklim Anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için yapılanlar, fosil yakıt fiyatlarının artık sadece yüksek kalması değil, hatta yükselmeye devam etmesi gerektiği anlamına gelebilir... Kısa vadede yenilenebilir enerjilerin yetersiz üretim kapasitesi ve fosil yakıtlara yapılan yatırımların azalması enerji faturasının yükseleceğini göstermekte. Uzun sürecek bir yeşil geçiş dönemiyle karşı karşıya kalma riskimiz olduğu muhtemel. Gaz fiyatlarındaki artış bunun kanıtıdır.

Neden Yeşil Enflasyon Hakkında Konuşmalıyız?

Yeşil enflasyon, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişin kaçınılmaz bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Makalemizde yeşil enflasyona her yönden bakmaya çalıştık, uzun vadede iklim değişikliğine çare bulmak için yenilenebilir enerjiye geçiş şart olsa da görünen o ki bu süreç sancılarını da beraberinde getirecek gibi.

Bu geçiş süreci, çevre dostu teknolojilere olan talebin artması ve bu ürünlerin arzının yetersiz kalması nedeniyle fiyatların yükselmesine neden oluyor. Bu makalemizde, yeşil enflasyonun ne olduğunu, nedenlerini ve etkilerini ele aldık. Uzun vadede, enerji dönüşümünün sağladığı faydalar tartışılmaz olsa da, bu süreçte karşılaşılan ekonomik zorluklar ve fiyat artışları da göz ardı edilemez. Gelecek yıllarda, yeşil enflasyonun etkilerini minimize etmek için yenilikçi çözümler ve politikalar geliştirilmesi gerekecek. Okuduğunuz için teşekkürler!



Daha fazla bilgi almak için raporlarımıza göz atabilirsiniz!

Raporlar

Sürdürülebilir turizm ve Sentrum projesi hakkında son bilgileri öğrenmek için sen de e-posta adresinle kayıt ol, sana bilgiler ve öneriler gönderelim.

E-Bülten’e Kayıt Ol