Sürdürülebilir Turizmin Önündeki Engeller ve Çözümleri

Sürdürülebilir turizm ve turizmde sürdürülebilirlik kavramlarını sıkça duyar olduk. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTCC) verilerine göre, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11'i turizm faaliyetlerinden kaynaklanıyor. 2050 yılında ise bu oranın iki katına çıkması bekleniyor. Turizmde sürdürülebilirliğin önemi ortada!

Ancak burada karşımıza bir engel çıkıyor. Turizm sektörünün karlılığını devam ettirmesi için ya gelen turist sayısını arttırmak ya turistik ürünlerin katma değerini ve fiyatlarını yükseltmek ya da turistlerin daha fazla tüketim yapmalarını sağlamak gerekiyor. Karlılığı artırmak için kapasiteyi ve tüketimi artırmak gerekiyor gibi duruyor. Bu da ‘sürdürülebilir’ bir çözüm değil. Peki ne yapmalı?

Turizmde en büyük gider kalemleri personel ve yiyecek/içecek harcamalarından sonra enerji. Hem turizmde karlılığı artırmak hem de sürdürülebilir turizm pratiklerini yaygınlaştırmak için enerji verimliliği ise çok önemli bir yer tutuyor.

Bu yazımızda sürdürülebilir turizmin önündeki engelleri ve çözümleri işledik. Keyifli okumalar.



Turizm ve Sürdürülebilirlik

Turizm, doğal ve tarihi kaynaklar üzerine kurulu bir endüstri. Bu sebeple turizm sektörü kapsamında gerçekleştirilecek tüm etkinliklerin çevreye ve doğal hayata saygılı bir şekilde üretilmesi, tükenebilen sınırlı doğal kaynakları koruyarak kullanması bir tercih meselesi değil, bir zorunluluk.

Ne yazık ki sanayi devrimiyle birlikte insan türünü etkisi altına alan tüketim çılgınlığı, doğal kaynakların hor kullanılmasını beraberinde getirdi. 1970-2000 yılları arasında sektörlerde kaydedilen hareketlilik, doğanın ciddi tahribata uğramasına, doğal ortamların hızla betonlaşmasına sebep oldu. Nihayetinde Birleşmiş Milletlerin yönlendirmeleriyle birçok kurum ve kuruluş insanların tüketim davranışlarından doğan negatif etkileri tespit ederek daha sürdürülebilir bir çevre için bilinçlendirme çalışmaları yapmaya başladı.

Turizm sektörünün hızlı bir şekilde büyüyor olması, turistik hareketlerden doğan çevre zararlarını da kaçınılmaz hala getiriyor. Bu yüzden, özellikle son yirmi yıldır turizmde sürdürülebilirlik yönünde yapılan çalışmaların sayısı artmaya başladı. Çevresel tahribatın yaşanmaması için bölgelerin turizme kapatılması yerine, turizm yatırımlarının yapılacağı destinasyonların kapasitelere uygun şekilde işletilmesini hedeflerin başında geliyor.

Kısaca, sürdürülebilir turizmin ana amacı turizm faaliyetlerinde çevreye verilen zararı azaltmak ve sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirmektir.

Turizmde Sürdürülebilirliğin Önündeki Engeller

Turizm, doğası gereği insanları lüks tüketime teşvik eder. Yerel halka, işletmelere ve ülkeye ekonomik girdi getirmesi gerekir. Yabancı turistlerin daha fazla harcama yapmasının sağlanması önemlidir, böylece ülkeye döviz kazancı girer. Yani turizmin amacı daha fazla turist çekmek ve bu turistleri daha fazla harcama yapmaya itmektir. Karlılık bu şekilde elde edilebilir.

Turizmden elde edilen geliri arttırabilmek için;

1. Ülkeye gelen turist sayısını arttırmak,
2. Turistik ürünlerin katma değerini ve fiyatlarını yükseltmek,
3. Turistlerin daha fazla tüketim yapmalarını sağlamak gerekir.

Bu noktada, turizm gelirini arttırmak ile sürdürülebilirlik arasında ciddi bir çatışma söz konusu. Çünkü bir destinasyon, gelen turist sayısını arttırmayı planladığında; sürdürülebilirliğin temelini bozar, fiziki taşıma kapasitesi sınırlarını aşmak zorundadır. Ya da turistlerin daha fazla tüketim yapmaları sağlanmaya çalışır. Bu da sürdürülebilir üretim dengesini bozar.

Bu sebeple, sürdürülebilirlik dengesini tutarak, turizm gelirini arttırmak isteyen bir ülkenin elinde sadece turistik ürünlerin fiyatını yükseltme seçeneği kalır. Ancak turistik ürünlerin fiyatını yükselttiğinde, uluslararası rekabet, turizm talebinin elastik oluşu ve seçeneklerinin fazla olması sebebiyle turist sayısında ciddi düşüşler yaşanabilir. Bu bağlamda sürdürülebilir turizmin, özellikle kalkınma açısından, oldukça hassas bir dengede yürütülmesi gerekir.

Peki sürdürülebilir turizm için ne yapılabilir? Karlılık ve sürdürülebilirlik arasındaki çatışma nasıl aşılabilir? Enerji verimliliği ile!

Sürdürülebilir turizm sektöründe en önemli olgu enerji tasarrufudur; fosil yakıt kullanımını akıllı bina teknolojileriyle en aza indirmek, daha önemlisi yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak sürdürülebilirliği kalıcı kılmak. Yalıtım, LED aydınlatma gibi uygulamalar ile hem enerji verimliliği sağlanabilir, hem de karlılık arttırılabilir.

Turizmde Enerji Verimliliği: Konaklama

Bir bölgenin turizm pastasından pay alabilmesi için en önemli yatırım konaklamadır. Konaklamada ise enerji ihtiyacı yoğundur.

Konaklama işletmelerinin enerji maliyetleri, personel maaşlarından ve yeme/içme maliyetlerinden sonra en büyük sabit giderler arasındadır. Otel işletmeleri 7 gün 24 saat faaliyet gösterir. İş yerlerinin kapalı olduğu saatler otel işletmeleri için yoğun çalışma saatleridir. Ayrıca resmi ve dini tatillerde kepenk indirilmez. Bünyesinde yüzlerce çalışanı ve binlerce misafiri olan konaklama tesislerinin büyük bir enerji ihtiyacı vardır. Bunların arasında ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma başlıca gider kalemlerindendir. Ayrıca çalışanların kullandıkları temizlik araçları, mutfak hizmetlerinde kullanılan ekipmanları diğer enerji kalemleri arasında gösterilebilir.

Otellerde doğalgaz kullanımının da eklenmesiyle birlikte enerji faturası giderek kabarır. Kısacası, turizm sektörünün bel kemiği sayılan konaklama faaliyetlerinin enerji giderlerin kısılabilmesi, maliyet avantajı sağlama açısından oldukça önemlidir.

SENTRUM Projesi ve Turizmde Enerji Verimliliği

Sürdürülebilirlik perspektifiyle bakıldığında, turizm işletmelerinin ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir önemi olduğunu biliyoruz. Turizmde tüketilen enerji için büyük ölçüde fosil yakıtları kullanılıyor. Bu kullanım neticesinde atmosfere bırakılan karbon gazının, küresel ısınmadan, asit yağmurlarına kadar doğal hayatı tehdit eden birçok olayın başkahramanı olduğunu biliyoruz.

Tam da bu yüzden Ayvalık Küçükköy’ün sürdürülebilir enerji temelli bir turizm uygulama merkezine dönüştürülmesine yönelik SENTRUM projesini başlattık. Projenin kalbinde ise, enerji verimliliği vardı.

Enerjisa Enerji, Sabancı Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı olarak güçlerimizi birleştirdik. Türkiye’de turizm sektörünün iklim dostu bir yaklaşımla geleceğe taşınmasına öncü olmak hedefimizdi. Küçükköy’deki turizm işletmeleri ve kamu binalarında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımı çalışmalarını tamamladık.

Küçükköy’ün “yeşil destinasyon” modeli ile Türkiye’nin başka bölgelerine de örnek olmasına yönelik çalışmalar yaptık. Bölgedeki işletmelerin enerji altyapısı ve enerji performansı ile enerji verimliliği ve tasarruf imkanları ortaya çıkardık.

Halis Komili İlköğretim Okulu, Küçükköy Kültür Merkezi, Küçükköy Merkez Camii, Şehir Müzesi ve Yaratıcı Teknolojiler Atölyesinde gerçekleştirilen etüt çalışmaları gerçekleştirdik. Enerji verimliliği için iyileştirilebiliecek alanlar tespit ettik. Proje kapsamındaki çalışmalara 5 milyon lira kaynak aktardık.

Küçükköy’deki binaları enerji verimliliği uygulamaları ile dönüştürdük. Bu binaların, orijinal yapıları korunarak verimliliği sağlayacak yenilikçi enerji uygulamalarını hayata geçirdik. Dahası, 8 küçük ölçekli işletmeye ön etüt çalışması yaptık ve enerji verimliliği ve tasarruf olanaklarını tespit ettik. SENTRUM Projesi için seçilen işletmelere, kullandıkları verimsiz ekipmanları yenileyebilmeleri için destek verdik. Buna ek olarak, sürdürülebilir turizm konularında işletme sahipleri ve bölge halkına bilinçlendirici ve farkındalık artırıcı eğitim ve etkinlikler düzenlenledik.

Turizm sektöründe hem devamlılığı sağlanması, hem de karlılığın düşmemesi gerek. Bir yandan da sürdürülebilirlik bir gelecek için önlemler alınması şart.

Buradaki en önemli uygulama alanı ise enerji verimliliği olarak karşımıza çıkıyor.

Daha fazla bilgi almak için raporlarımıza göz atabilirsiniz!

Raporlar

Sürdürülebilir turizm ve Sentrum projesi hakkında son bilgileri öğrenmek için sen de e-posta adresinle kayıt ol, sana bilgiler ve öneriler gönderelim.

E-Bülten’e Kayıt Ol