Permakültür Nedir? Nasıl Yapılır?
E-Bülten Üyeliği
Sürdürülebilir turizm ve Sentrum projesi hakkında son bilgileri öğrenmek için sen de e-posta adresinle kayıt ol, sana bilgiler ve öneriler gönderelim.Permakültür Nedir? Nasıl Yapılır?
Permakültür terimini sıkça duyar olduk. Özellikle de son yıllarda permakültüre olan ilgi giderek artıyor. Bu artan ilginin başlıca sebeplerinden biri ise kolektif bir ‘doğaya dönme’ isteği olduğunu öne sürebiliriz.
2020 yılında hayatımıza kâbus gibi çöken Covid-19 salgını, özellikle büyükşehirlerde yaşayanların yüzüne adeta bir tokat gibi çarptı. Doğadan kopmuş olmanın fiziksel ve ruhsal zorluklarını gün yüzüne çıkardı. Yaşadıkları yerlerde açık mekâna sahip olmayanlar karantina süreçlerinde birçok zorluk yaşadı.
İşte, permakültür anlayışı bu dönemde iyice popülerleşti. Özlemini çektiğimiz doğal yaşamın, özellikle kentlerde permakültür ile gerçekleşebileceğini idrak ettik. Belki şehirden uzağa taşınamasak da, şehir bostanları kurarak ya da küçük veya büyük fark etmeksizin sahip olduğumuz bahçelerde permakültür ilkelerini uygulayarak daha üretken hale geldik, kısacası doğal yaşamı şehre getirdik!
Peki, permakültür nedir, nasıl yapılır? Gelin beraber keşfedelim!
Permakültür Nedir?
Gezegenimizin kaynakları hızla tükenirken , bozulan insan-doğa ilişkisine odaklanan permakültür İngilizce ‘kalıcı’ (permanent) ve ‘tarım’ (agriculture) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Permakültür; bitki, hayvan ve insanları doğa içerisinde bir araya getirerek bakımı kolay, istikrarlı ve kendi kendine yeten üretim sahaları oluşturmayı amaçlıyor.
Permakültür, doğal ekosistemlerde gözlemlenen özellikleri taklit ederek kurulan bir model olmasından hareketle doğadan ilham alan tasarım modeli biyomimikri ile de yakından ilişkili. Yani permakültür, tarımla ilgili bir olgudan çok daha fazlası: yaşam tarzı, sürdürülebilir tarım, mimari, ekolojik tasarım, mühendislik ve kaynak yönetimi gibi birçok kavramı kapsıyor.
Basitçe permakültür, doğanın ilkelerine ve sürdürülebilirlik felsefesine göre tasarlanan ve sürdürülebilir insan yerleşimleri yaratmayı amaçlayan bir tasarım sistemi. Permakültür, tarımsal ekosistemlerin bilinçli olarak tasarlanmasını kapsıyor ve biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin denge ve istikrarı permakültürün vazgeçilmezlerinden. Permakültür, aynı zamanda, doğal ekosistemlerin tasarım ve bakımını insan yerleşimleri için uygun hale getirirken, toprağın, suyun ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir kullanımını teşvik eden bir tasarım ve tarım yaklaşımı.
Kısacası permakültür, modern dünyanın nimetlerinden yaralanmaya devam ederken yaşamımızı doğanın işlevlerini gözeterek yeniden tasarlamak demek. Doğaya karşı hareket eden anlayışların tam aksine permakültür, doğaya rağmen değil doğa ile birlikte hareket etmeyi içeriyor. Permakültür hakkında daha detaylı bilgi için Permatürk Vakfı veya Permakültür Derneği (Permaculture Association)’ın içeriklerine göz atabilirsiniz.
Permakültürün Kısa Tarihi
Permakültür kavramının temelleri 1970'lerde Avustralyalı Bill Mollison ve David Holmgren tarafından atıldı. Bu anlayışın 1970’lerde ortaya çıkması tesadüf değil. Sanayi, yanlış tarım uygulamaları ve ekonomik sistem nedeniyle çevrenin kirlenmesine, bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına bir tepki olarak geliştirildi. Doğada var olan her türlü sistemin bilgisini kullanarak yeniden bir yaşam anlayışı inşa etmek amaçlandı.
Mollison ve Holmgren, o dönemde geleneksel tarım yöntemlerinin çevresel tahribata ve verimsizliğe neden olduğunu gözlemleyerek, alternatif bir tarım ve yaşam modeli arayışına giriştiler. Bu arayışları sonucunda, permakültürün temel ilkelerini geliştirdiler.
Permakültür, doğal ekosistemlerin işleyişini örnek alarak, döngüsel bir tasarım anlayışıyla toprak, su, bitki ve hayvan sistemlerinin entegre edildiği bir yaklaşımı benimser. Bu yaklaşım, sadece bir tarım tekniği değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesinin ve sürdürülebilirlik hareketinin önemli bir bileşenidir. Permakültür botanik, biyoloji, tarım, bahçecilik, coğrafya, antropoloji, mimari, ekonomi, finans, enerji gibi pek çok disiplini içinde barındıran bir sistemdir. Amaç şehir ve köylerde ihtiyaçlarını karşılayan, çevresini sömürmeyen ve kirletmeyen, dolayısıyla uzun vadede sürdürülebilir, ekolojik olarak sağlıklı ve ekonomik olarak uygulanabilir sistemler yaratmaktır. Mümkün olan en küçük alanı dahi kullanarak arazinin ve yapıların karakteristiğini, bitki ve hayvanların doğal özellikleriyle bir araya getirir.
Permakültür felsefesi, insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşayabilmesi için ekosistemlerle iş birliği içinde olmalarını vurgular ve bu sayede doğal kaynakların verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını hedefler. Bu nedenle, permakültürün yaygınlaşması ve uygulanması, hem çevrenin korunması hem de insan refahının artması açısından büyük önem taşır.
Permakültür Nasıl Yapılır?
Bill Mollison tarafından belirlenen doğaya özen gösterme, insanlara özen gösterme, nüfus ve tüketime sınır getirme ilkeleri çerçevesinde permakültür anlayışının önceliklerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Doğa ile birlikte hareket etmek: Canlı ya da cansız tüm yaşam sistemlerinin devamı ve çoğalması için gerekli koşulları sağlamak. Farklı doğa sistemleri arasındaki alışverişi, enerjiyi kullanmak. Farklı türler arasındaki yararlı ilişkileri gözlemlemek. Nasıl farklı bitki ve hayvan türleri bir arada var oluyorsa insanın da doğayla entegre olmasını sağlamak.
2. Tüketime sınır getirmek: Bireysel ihtiyaçlarımızı yöneterek, kaynak -zaman, para ve enerji- tasarrufu sağlamak. Küçük ölçekli ve kendi kendine yetebilen bir sistem kurmak.
3. Doğayı gözlemlemek: Hayvanlar, doğa, bitkiler, mevsimler ve etraftaki her şeyle bağ kurmak. Suyun akış yönü, bir fidenin büyüme hızı, toprağın eğimi ve hava sıcaklığını gözlemlemek. Doğayı bir laboratuvar olarak ele almak. Veriler ve ölçümlerle en ideal sistemi kurmak. Tasarımda doğadaki örüntülerden yola çıkmak. Doğadaki kalıpları gözlemleyerek ilham almak.
4. Enerjiyi verimli kullanmak: Enerjiyi depolamak, verimli kullanmak ve dönüştürmek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına önem vermek.
5. Atık yönetimini sağlamak: Minimum atık üretmeye, üretilen atıkları geri dönüştürmeye özen göstermek. Örneğin, gıda atıkları için kompost yapmak ve tek kullanımlık plastikten uzak durmak.
Permakültürün Günlük Hayattaki Karşılığı Nedir?
Permakültürün bütünsel bir felsefe olduğunu söylemiştik. Peki, bu pratikte nasıl işliyor? Betona hapsolmuş şehir hayatında dahi permakültür uygulaması yapılabilir. Örneğin; eğer ekim-dikim yapabileceğiniz bir alana sahip değilseniz permakültür uygulamalarını hayata geçirebilir misiniz? Evet!
1. Öncelikle evinizde kompost yapmaya hemen başlayabilirsiniz! Sürdürülebilir tarım uygulamaları içerisinde sıkça kullanılan bir yöntem olan kompost, permakültür tekniklerinden biri. Kompost yöntemini organik atıkların biyokimyasal seviyede mikroskobik canlılar tarafından ayrıştırılması olarak özetleyebiliriz. Böylece hem gıda israfını azaltabilir hem de gübre üretebilirsiniz. Böylelikle dünyaya büyük bir bireysel katkıda bulunmanın vicdan rahatlığını yaşayabilirsiniz!
2. Yağmur suyu hasadı yapabilirsiniz. Apartman bahçenizde bile yağmur suyunu biriktirerek, bahçe sulamasında kullanabilir, kaynakların doğru ve dönüşümlü şekilde kullanılmasına katkıda bulunabilirsiniz.
3. Şehir bostanları oluşturubilir, küçük arazileri ekim için değerlendirebilirsiniz. Toprağın kalitesi ve ürün verimliliği için birbirini dengeleyen ürünleri bir arada yetiştirebilirsiniz. Toprağınızı iyileştirmek amacıyla azot yönünden zengin baklagiller ekebilirsiniz.
4. Biyolojik çeşitliliğin devamlılığını sağlayabilir; hayvansal ve bitkisel üretimi aynı anda gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin arıları besleyen çiçekler yol kenarlarına dikebilirsiniz. Pestisit gibi tarım ilaçları kullanmaz, toprağa saygı duymanın esas olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz.
5. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılması için çaba gösterebilirsiniz.
6. Atıklarını dönüştüren ekolojik binalar tasarlayabilir ya da tasarlanması için girişimde bulunabilirsiniz.
Kısacası permakültür felsefesini hayata geçirmek, küçük adımlarla başlayarak şehir yaşamında bile mümkündür ve bu adımların toplamı, daha sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir etki yaratabilir.
Permakültürün Faydaları Nelerdir?
Permakültür tekniklerini uygulamak bir alanı tek başına bir ekosistem olarak düşünmektir. Ekilen bitki tohumlarından yetiştirilen hayvanlara ve kurulan atık sistemine kadar bir araziyi bütünsel olarak ele almaktır.
Neden mi bir araziyi ekosistem olarak düşünüyoruz? Çünkü permakültürün anahtarı “kendi kendine yetebilmek”tir. İşte bu yüzden tamamlayıcı, bütünleyici bir felsefe ile yaklaşmak, permakültürün vazgeçilmezidir. Küçük bir araziniz var diyelim, burada sadece salatalık yetiştirmek yerine birbirini besleyen, destekleyen ve tamamlayan farklı bitkiler ekebilirsiniz. Böylelikle toprak kalitesi ve verimini artırmış olursunuz. Dahası biyolojik çeşitliliğe de katkıda bulunursunuz!
Permakültürün faydaları şu şekilde sıralanabilir: Daha az su kullanımı, daha az maliyet, daha az atık, kendine yeterlilik ve kolay uygulanabilirlik.
Permakültürün Artan Önemi
Ülkemizde öne çıkan birçok permakültür çiftliği bulunuyor. Özellikle İstanbul’da pandemi sonrasında yağmur suyu hasadından kompost yapımına kadar birçok permakültür uygulaması gerçekleştiriliyor. Peki, permakültür neden önemli?
Permakültür, doğal kaynakların etkili bir şekilde kullanılmasını ve korunmasını sağlar, böylece gelecek nesillere verimli ve sağlıklı bir çevre bırakılmasına yardımcı olur. Permakültür aynı zamanda toplulukların kendi gıdalarını yetiştirebilme becerisini artırır ve gıda güvenliği sağlar. Doğal döngülerle uyumlu bir yaşam tarzını teşvik ederek, ekolojik dengeyi korumaya ve insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamasına yardımcı olur. Bu nedenle, permakültür sadece bugünün değil, geleceğin değişen iklim ve kaynak baskılarına karşı dirençli bir dünya inşa etmede kritik bir role sahip.
Aynı zamanda permakültür ilkeleriyle üretim yapan çiftlikler gönüllü turizmi için çeşitli imkânlar sunuyor. Bu çiftliklerde gönüllüler ağaç budama, sulama sistemi kurulumu, tarla hazırlığı, çit onarımı, çapalama, hayvan bakımı, sirke yapımı gibi çeşitli işlerde aktif olarak yer alırken, aynı zamanda doğayla iç içe bir yaşam tarzını deneyimleme fırsatı bulurlar. Bu deneyimler, sadece bireylerin permakültürün ilkelerini öğrenmesine ve uygulamasına olanak tanımakla kalmaz, aynı zamanda topluluklar arasında dayanışma ve bilgi paylaşımını teşvik eder, böylece sürdürülebilir bir geleceğe doğru etkili adımlar atılmasına katkıda bulunur.