COP28 Zirvesi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere salımı olan karbon emisyonları, gezegenimizin ısınmasına sebep veriyor. Artık iklim krizigeleceğe dair bir uyarı değil, günümüzün gerçeği. Ancak hala kritik eşikteyiz, yani dünyamızın iklimini ve atmosferini kurtarmak hala bizim elimizde. Bu bilinçle her yıl farklı ülkelerde gerçekleştirilen “Taraflar Konferansı” diğer adıyla İklim Değişikliği Konferansı’nın 28.si, Dubai’de düzenlendi.

Kısa adıyla COP28’e, dünyanın en büyük fosil yakıt üreticilerinden biri olan Abu Dhabi Ulusal Petrol Şirketi’nin CEO’su Sultan Al Jaber başkanlık etti ve bu durum COP28’i tartışmalı bir hale getirdi.



COP Zirvesi Nedir?

COP Zirvesi, yani "Taraflar Konferansı," İngilizce Conference of the Parties’in kısaltılmasıdır. Birleşmiş Milletler tarafından her yıl düzenlenir. Konferansa, 1994’te yürürlüğe giren ve uluslararası bir anlaşma olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni (UNFCCC) imzalayan tüm ülkeler katılır. Sözleşmenin tarafları, iklime “insan kaynaklı tehlikeli antropojenik müdahaleyi önlemek” için gönüllü önlemler alma konusunda taahhütte bulunur. ‘COP Zirvesi”, dünya liderleri ve devlet başkanları dahil olmak üzere tüm tarafları ve sözleşmenin kurallarını gözden geçirme ve uygulama sürecini ifade eder.

COP Zirvesi’nin Önemi Nedir?

Birinci COP toplantısı Mart 1995’te Almanya’nın Berlin şehrinde gerçekleştirildi. İlk zirveden bugüne, birçok önemli kararlar alındı. Örneğin Kyoto Protokolü‘nün kabul edildiği COP3, Montreal Eylem Planı‘nın üretildiği COP11, Kopenhag’da yapılan COP15 veGreen Climate Fund‘ın oluşturulduğu COP17 gibi. Küresel sıcaklık artışını 2100 yılına kadar sanayi öncesi seviyelerin 1.5°C üzerinde sınırlamak için harekete geçmeyi hedefleyen Paris Anlaşması’nın imzalandığı COP21 de küresel iklim krizi ile mücadelede önemli bir yere sahip.

COP28 İklim Değişikliği Konferansı’nın Öncelikleri Nelerdir?

1. Daha kapsayıcı ve erişilebilir bir konferans oluşturmak,
2. İklim krizi çözümlerini desteklemek,
3. Küresel Hedef Koşullarına ve adaptasyon finansmanına odaklanmak,
4. İklim finansına daha adil bir erişim sağlamak.

COP28 zirvesinde fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması ve yenilenebilir enerji hedefleri gündemi oluşturuyor. Dünya çapındaki beklentiler ise; küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlamak için COP28’de kömür, petrol ve doğalgaz dahil tüm fosil yakıtların adil bir şekilde ve aşamalı olarak kaldırılmasını sağlayacak etkili kararlar alınması.

COP28 aynı zamanda ilk Küresel Stok Değerlendirmesi‘nin yapılacağı bir zirve, yani, Paris Anlaşması‘nda belirlenen hedeflere ne kadar yakın olduğumuzun değerlendirilmesi önem taşıyor.

COP28 Zirvesi’nde Alınan Kolektif Kararlar:

1. 2050’den önce tüm fosil yakıtların adil ve eşit şekilde, aşamalı olarak kaldırılma kararının alınması.
2. 2030’dan itibaren küresel olarak yıllık 1.5 Teravat (TW) yenilenebilir enerji kurulumu hedefinin belirlenmesi.
3. IPCC tarafından yakın zamanda gösterildiği gibi, 1.5°C hedefine ulaşmanın teknolojik imkanları işin içine katmak.

Her üç hedefin de finansmanla desteklenmesi ve bu hedefleri uygulamak için hesap verebilirlik ve somut takip sağlaması ana konuları oluşturuyor. IPCC ve IEA tarafından değerlendirilen temiz enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiyle 1.5°C hedefi için yıllık 4.5 trilyon dolarlık bir yatırım gerekiyor.

Bu finansman ihtiyacı büyük bir miktar gibi görünse de, bu bir maliyet değil yatırımdır. Yenilenebilir ve sürdürülebilir yeşil enerjiye yatırım demek; fosil yakıt ithalat fiyatlarının düşmesi, sağlık maliyetlerinin önemli ölçüde azalması, iklim hasarları ve fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin önlenmesi gibi çevresel, sosyal ve ekonomik açılardan çok sayıda fayda sağlar.

COP28 Çelişkisi: BAE ve Al Jaber

COP 28 Zirvesinde net bir zaman çizelgesi belirlenmemesi eleştirilse de ilk kez bir iklim zirvesi anlaşma metninde fosil yakıtlardan temiz enerjilere geçilmesi gerektiği konusunda uzlaşıldı.

Üstelik, bir petrol devletinde ve bir petrol CEO’su yönetiminde yapılan COP 28, kaçınılmaz olarak, bilim” ve “gerçekler” üzerine yoğun bir mücadeleye sahne oldu. COP 28’den bir ay önce katıldığı bir toplantıda Al Jaber, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlandırmak için fosil yakıtlardan çıkmak gerektiği argümanının “bilimsel temelden yoksun” olduğunu iddia etmişti.

Al Jaber, fosil yakıtlar olmaksızın kalkınma olamayacağını, bunun insanlığı “mağara devrine geri götüreceğini” savundu. Bu yorumlar, iklim aktivistleri tarafından “Kan bankasının, Kont Drakula’ya teslim edilmesi” olarak nitelendirildi.

COP28 başlamadan önce BBC tarafından yayınlanan, sızdırılmış iç yazışmalara dayanan bir haberde, BAE’nin, COP 28’i petrol anlaşmaları yapmak için kullanmayı hedeflediği iddia ediliyordu.

Al Jaber ise hem durumun bir çıkar çatışması oluşturduğu hem de COP 28’i fosil yakıt anlaşmalarına varmak için kullandığı iddialarını reddetmenin yanı sıra bahsedilen iç yazışmaları hiç görmediğini savundu.

BAE, Dikkati Fosil Yakıtlardan Uzaklaştırmayı Denedi

Tüm bu olaylar, zirve başkanına yönelen güvensizlik ve eleştiriler, COP 28’in tarihe bir “başarısızlık” olarak geçmemesi için hem BAE hem de Al Jaber üzerinde büyük baskı yarattı.

Buna karşın ev sahibinin ilk hamlesi, iklim değişikliğinin temel meselesi olan fosil yakıt üretiminde azalmaya dokunmayan ancak kazanım hissi veren anlaşmaları üst üste duyurmak oldu. Fosil yakıt şirketlerini olumlu birer aktör olarak gösterme rolünü üstlenen bu anlaşmalarda şeytan ayrıntıda gizliydi: Anlaşmadaki net sıfır taahhüdü, yalnızca operasyonel emisyonları kapsıyordu. Oysa fosil yakıt şirketlerinin sebep olduğu emisyonların neredeyse yüzde 90’ı, ürünlerinin kullanılması aşamasında ortaya çıkıyor ve bu aşama, anlaşma kapsamında değil.

Üzerinde aynı gün anlaşılan ve büyük coşkuyla karşılanan diğer bir anlaşmaya 118 ülke imza attı ve yenilenebilir enerji kapasitelerini üç kat, enerji verimliliğini ise iki kat artırma sözü verdiler.

Kısacası, uzmanlara ve iklim aktivistlerine göre BAE, bu “iyi haberler rüzgarı” ile dikkatleri esas meseleden, yani fosil yakıtlardan çıkış konusunda net bir anlaşmaya varmaktan uzaklaştırmayı hedefledi.

OPEC ve Suudi Arabistan Baskısı:

COP 28 sırasında fosil yakıt lobisinin en hissedilir baskısı, hiç şüphesiz Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden yani OPEC’ten ve OPEC’in lideri konumundaki dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olan Suudi Arabistan’dan geldi. Suudi Arabistan, OPEC’in üyelerine gönderdiği ve sızdırılan bir mektupta, COP 28’de fosil yakıtlara yönelik baskıların kritik eşiğe ulaşmak üzere olduğuna dair uyarılar bulunuyordu. Mektupta üyelerden, “enerjiyi, yani fosil yakıtları, hedef alan her türlü metne veya formüle aktif olarak karşı çıkmaları,” isteniyordu.

Ancak mektubun ortaya çıkması zirvede infial yarattı ve OPEC’in “paniğe kapılması” olarak değerlendirildi. Özellikle Suudi Arabistan ve Rusya’nın, ısrarlarına karşı gelerek, nihai metine fosil yakıt ifadesi yazıldı. Bu ifadenin metinde geçmesine ısrarcı olan 100’ün üzerinde ülke etkili oldu.

COP28’de Elde Edilen Kazanımlar

Müzakereler, iklim aktivistleri ve fosil yakıt çıkar grupları arasında mücadele ile geçti. 13 Aralık günü uzlaşmaya varıldı. Anlaşma metninde “fosil yakıtlardan çıkış” ifadesi, iklim hareketinin istediği netlikte yer alamasa da 30 yıldır süregelen iklim mücadelesinde ilk defa düşmanın adı kondu ve “fosil yakıt” ismi zikredildi.

2050’de “net sıfır” emisyon hedefine vurgu yapıldı. 2020’li yılların kilit önemde olduğunun altı çizildi. Anlaşma metninde tüm ülkelere, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitelerini üç kat, enerji verimliliğini ise iki kat artırmaları çağrısında bulunuldu.

COP28 hakkında, Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, fosil yakıt lobisinin sonucu etkilemek için tüm gücünü ortaya koyduğu, ancak dünyanın her yerinden milyonlarca iklim aktivistinin yarattığı baskı sayesinde, yeterince etkili olamadıkları görüşünde.

COP28’deki küçük kazanımlara sevinmek için yeterli zamanın kalmadığına işaret etmeliyiz! Paris Anlaşması’nda belirlenen, küresel ısınmayı mümkünse 1.5°C ile sınırlama hedefine ( yeni bir çalışmaya göre ) yalnızca altı sene kaldı. Altı yıllık bu kritik süreç, fosil yakıt sermayesinin dezenformasyon ve yeşil aklama taktikleriyle daha etkin mücadele etmeyi gerektirmekte.

Daha fazla bilgi almak için raporlarımıza göz atabilirsiniz!

Raporlar

Sürdürülebilir turizm ve Sentrum projesi hakkında son bilgileri öğrenmek için sen de e-posta adresinle kayıt ol, sana bilgiler ve öneriler gönderelim.

E-Bülten’e Kayıt Ol